yunanistan dünya finansal sistem üzerindeki en büyük tehdit.
piyasalardakidalgalanmaların önemli bir kısmının da kaynağı aynı zamanda.
***
basitçe bu durumu açıklamaya çalışalım. geçenlerde ülkelerin
kredibilitesi borçluluklarını ve faiz oranlarını nasıl etkiler onun mantığını
aktarmaya çalışmıştım, şimdi de bunun olası sonuçlarına değinelim:
aynı mahalledeyiz yine. kimimiz market işletiyor, bazısı
kuyumcu, birileri de berber, terzi.
kuyumcunun hali vakti yerinde, çalışkan ve ticaretten
anlıyor. marketçi sabahları geç kalkıp, akşamları erken kapatsa da yine de
ailesini çeviriyor. berberin eli işte gözü oynaşta, terzi ise yıllardır baba
parasıyla dükkanı çevirmiş, şimdi ise peder vefat edince kendisini kumara
vermiş.
bu mahallede herkesin tasarruflarını birbirlerine borç
vererek değerlendirdiğini düşünelim. örneğin kuyumcu kazancının bir bölümünü
diğerlerine faizler borç versin. güvenilirliğinden dolayı marketçiye 100 lira
nakit parayı, bir yıl vade ile yıl sonunda 105 lira alarak borç kullandırıyor.
karşılığında senet alıyor. berberin lakaytlığını az çok biliyor, o yüzden 100
lira parayı 6 ay vade ile 110 lira olarak; terziye ise fazla güvenmediğinden
100 lirayı 3 ay vade ve 115 lira karşılıkla veriyor. aynı zamanda bu
esnaflardan yine senet alıyor.
aslında terzi ve berber sahtekarlık yapıp muhasebecisine
bilançolarını güzel göstertmese ve herkese işlerin yolunda olduğunu söylemese
kullandırtmayacak ama işin iç yüzünü tam bilemiyor. o yüzden şüphelerini fazladan faiz ve kısa vade ile gidermeye
çalışıyor. böylece parasını daha fazla garanti altına almaya çalışıyor. bu
arada diğer esnaf da kendi arasında borç veriyor. mesela marketçi ben size
biraz borç veririm ama daha fazla faiz ve kısa vade isterim diyebilir.
peki…
eğer terzinin gösterdiği bilançodaka tüm karların sahte olduğu
belli olursa, aslında işlerinin düzgün gitmediği ortaya çıkarsa ne olur?
kuyumcu, marketçi ve ona daha fazla borç vermek isteyen herkes bir defa vadeyi
kısaltır ve faizi artırır değil mi? ama terzi yok kardeşim ben baş edemiyorum,
iflas ettim derse ne olacak?
en çok senedi kimde varsa o sarsılacak. bir kere berber ona
borç vermişse kendi durumundan dolayı sallantıya girecek, zaten rahat biriydi o
da zor duruma düşecek. çünkü vakti geldiğinde senetlerinin karşılığını terziden
alamayacak. alamazsa marketçiye borcunu ödemeyecek. kuyumcu hiçbirisinden
tahsil yapmayacak ve zincirleme tüm mahalle borç krizine girecek.
bunların borcunu ödemesi için daha çok müşteri, satuış ve
kara ihtiyaç varken bir de mahalle sakinleri güvenlerini yitirdiğinden ve bu
dalaverelere sinirlendiğinden harcamalarını kesecek, borçların ödeme riski
iyici ayyuka çıkacak.
kuyumcu dahi toptancısına borcunu ödemek için kendini gelen
senet ödemelerine göre ayarlamıştı, bu sefer o da borcunu ertelemek isteyecek,
belki mali durumu zayıflayacak.
işte ülkeler arasındaki ilişki de buna benziyor.
bugün bizim terzi kıvamındaki yunanistan'ın çıkardığı devlet
tahvillerini (senet) en çok almanya-fransa (kuyumcu, marketçi) gibi ülkelerin
bankaları sahip. tabi berber kıvamındaki italya, portekiz de var ortada.
yunanistan borcunu ödeyemediğinde ve iflas açıkladığında tüm bu tahviller çöp
olacak. devletler ya bankaları fonlamak zorunda kalacak ya da iflaslarına göz
yumacak. fonlama yapsa bu sefer de açığı kapatmak için daha fazla büyümek
zorundalar ama durgunluk-resesyon buna da izin vermiyor.
***
işte bu bağlamda fransız bankalarına dikkat edelim. yüklü
miktarda yunan tahvili bulunduran agricole, societe gibilerinin kredi notu
düşürülürse bu da piyasanın morallerini bozacaktır.